Namık Kemal Üniversitesi’nde Mimarlık Okumak
Değerli egitimyoldasim.com takipçilerinden mimarlık bölümü okumak isteyen öğrenciler için rehber niteliğinde bir röportaj hazırladık.
Mimarlık bölümü taban puanları ve başarı sıralamaları için tıkla
Bu yazımızda sizlere Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi mimarlık bölümü öğrencilerinden Elife Ayşe ile yaptığımız röportajdan bahsedeceğiz. Bu röportajı gerçekleştirmemizde bize yardımcı olan Eilfe Ayşe’ye teşekkürlerimizi sunar hayattta başarılar dileriz. Umarız ki sizler için faydalı bir içerik olmuştur iyi çalışmalar dileriz..
İçindekiler
Türkiye’de Mimarlık Okumak Röportajı
Bize biraz kendinizi tanıtır mısınız (adınız, yaşınız, okuduğunuz okul, bölüm vs.)
Merhaba ben Elife Ayşe Yiğit. 21 Yaşındayım. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Mimarlık bölümü 3. sınıf öğrencisiyim.
Okuduğunuz bölümden memnun musunuz ? neden ?
Okuduğum bölümden çok memnunum. İnsanın hayatının belli zamanlarında, çok planlamasa bile hayatını değiştiren olaylar yaşamaktadır. Mimarlık da benim için tam da bu olaylardan birisi. Dönüm noktam. Doğuşum. İleride benim tasarladığım yapıların hayata geçecek olması, çalışmalarının somut ve göz önünde olması düşüncesi vs. Beni bu bölüme bağlayan ve memnun kılan şeyler saymakla bitmez.
Seçtiğin bölüm senin hedefin miydi? Puanın bu bölümü tutuğu için tercih ettin ?
Mimarlık aslında hep aklımda olan bir şeydi. Çevre koşulları, toplumsal baskılar ve aile etkileri bir araya gelince her zaman ikinci seçeneğe kalıyordu. Aldığım puan sonucunda mimarlık yazmak istedim. Ancak ailem bu duruma olumlu bakmıyordu. Özel sektör korkusu, inşaat sektöründe belli bir çevreye sahip olmama onları korkutuyordu. Bu tercih sırasında rehberlik hocamla birkaç görüşme yapmıştık. Bu görüşmeler sonucunda mimarlığın önü açık tercih edilebilecek olduğu konusunda ailem ikna oldu ve mimarlık yazmaya kesin olarak karar verdim. Aslında ailem bana baskı kesinlikle yapmamıştı. Ama onların tereddütleri konusunda haklı olabilecekleri beni de şüpheye düşürmüştü. Bunları aştıktan sonra mimarlık yazdım.
Bu bölümün iş imkanları neler ? Sen bitirdikten sonra ne hedefliyorsun ?
Kurumsal bir firmada çalışabilirsiniz. Belediyede sözleşmeli veya kadrolu olarak çalışabilir. Kendi ofisini kurabilir. İnşaat ile alakalı şirketlerde mimar, yönetim, sunum gibi birçok dallarda çalışabilir. Tabi hem ofis mimarı hem de şantiye mimarı olunabilmektedir. Benim tercihim ise bir inşaat şirketinde mimar olarak başlayıp zamanla en iyi noktaya kadar yükselmek. Ya ofis mimarı olmak isterim ya da kendi tasarladığım yapının şantiye mimarı da kendim olmak isterim.
Senin bölümün için onlarca üniversite varken neden şu anda okuduğun okulu seçtin ?
Neden Tekirdağ… Evet çok farklı tercihlerim olabilirdi fakat benim için coğrafi konum çok önemliydi. İstanbul’a olan yakınlığı (bu dikkat ettiğim bir durumdu çünkü bildiğimiz üzere tarihi ya da modern farketmeksizin en fazla yapı barındıran şehir İstanbul’dur. Aynı zamanda İstanbul’da düzenlenen mimarlık yarışmaları, sergiler, sempozyumlar ya da sempozyum vs. çok fazla seçenek sunmaktaydı. Kendimi geliştirebileceğim birçok alan. ) Deniz kenarında olması, farklı kültürleri tanıyabilmek gibi bana birçok seçenek sunmaktaydı. Bu yüzden benim için iyi bir seçenekti.
Sence sosyal olarak yeterli bir yerde mi okuyorsun? Yeterince kulüp/proje faaliyeti var mı ?
Tabi daha büyük bir şehir olsaydı çok daha sosyal bir seçenek olabilirdi. Ama insan istediği zaman her şeyi yapabilir. Yeterince kulüp yok bence ama isteyen kendi kulübünü de kurarak istediği her şeyi yapabilir. Ama Türkiye geneline baktığımızda ortalanın üstünde sosyal bir okulda, şehirde okuduğumu düşünüyorum.
Okuduğun bölümün ya da okulun zorlukları neler ?
Mimarlık okumak istiyorsanız kendinizi zorluklara hazırlamalısınız. Ben de kazandığımda ya da kazanmadan önce birçok kişi ile konuştum. Çok fazla sabahlara kadar proje tasarlayıp çizimlerini yaptıklarını, birçok gün uykusuz okula gittiklerini teslim zamanlarının günlerce uyumadan çalıştıklarını ve hiçbir zaman olmuş sözünü duymadan azar işiteceklerini söylemişlerdi. Hani vardır ya herkese kendi yaptığı iş daha zor gelir. Ben de bundan dolayı abarttıklarını düşünüp çok inanmamıştım. ama sonuna kadar haklılarmış. Bu zamana duyduğumuz azarlamaları bir kenara bırakalım. Çünkü çok daha fazlasını göreceğiz. Çalışma saat ve zamanlarımız belki de çok fazla artacak. Ama gerçekten isteyen kişiler için bunlar aşılabilecek şeyler. Kesinlikle söyleyebilirim ki istemeden okunabilecek bir bölüm değil. Çok fazla bölümü bırakan kişiler oluyor zorluğundan dolayı. Ama isteyenlerin mutlu olduğu bir yer mimarlık.
Eğitimcilerin ilgi düzeyi nasıl? Zorlayan mı yoksa yardımcı olan kişiler mi ?
Bu soruya ikisi bir arada diyebiliriz. İlgileniyorlar. Ama bunu yapmalısın sözünü duyamazsınız. Sadece yaptığınız şey eleştirilir ve siz doğruyu bulmaya çalışırsınız. Ama kesinlikle umursamaz şekilde değil. Bunun sebebi ise mimarlık tasarım işidir ve birisi size şunu yap derse o zaman proje aldığınız hocanın benzeri tarzlarda oluyorsunuz demektir. Bu yüzden projede hep tek başınasınızdır.
Okulunun yurtdışı imkanlarıyla ilgili bildiğin birkaç şey varsa bizimle paylaşır mısın?
Birçok üniversite olduğu gibi Namık Kemal Üniversitesi’nin de erasmus seçenekleri bulunmaktadır. Not ortalamasının 2.5 ve üstü olduğu sürece erasmus sınavına girilebilmektedir. Erasmus sınavından 60 ve üstü alındığı durumlarda tercih yapılabilmektedir. Bu 2 sınavının sonucunun karma durumuna göre yapılan tercihlere ve kontenjanlara göre seçiliyorsunuz. Okulumuzun mimarlık bölümünden İtalya’ya gitmiş birçok kişi bulunmaktadır. Başka ülkeler de olabilmektedir. Ama bu her sene değişebilen bir durumdur. O sene üniversiteler arasında yapılan anlaşmalara bağlıdır.
Okulun, bölümün için sana yeteri düzeyde çalışma/staj imkanı sunuyor mu? Yoksa okul bittikten sonra her şey size mi kalıyor ?
İstenildiği sürece elbette yardımcı olmaktadırlar ancak daha çok kendi imkan, beceri ve şanslarına bağlı diyebiliriz.
Çalışarak ve kendimizi geliştirerek olamayacak hiçbir şey yoktur. Azim edin yeter. Bazen çok kötü gözüken şeyler aslında bizim hayatımızın şansı olabilir. O yüzden stres yapmadan, çalışın, araştırın ve kendinizi geliştirin. Çünkü hiçbir zaman en üst noktada olamayız. Her zaman daha üst noktalar vardır.
Mesleğinin en iyi çalışma pozisyonu/şirketi
İsim olarak yüksek lisans , doktora yaparak prof. düzeyine gelmek. Ama benim için bir inşaat şirketi ya da ofisin yönetici konumuna gelmek. Bunun için örnek verecek olursam Rönesans Holding diyebilirim. Ya da kendi ofisimi kurarak yurt içi ve yurt dışında büyük işler yapmak.